Halı Sağlıklı mıdır ?

1.Cicciarelli Araştırması, Solutia Laboratuvarları, Florida, Amerika - 2002

Computational Fluid Dynamics (Hesaplamalı Fluid Dinamiği) tekniği kullanılarak yapılan bilimsel araştırma, yer döşemelerinin havada uçuşan partikül konsantrasyonunda çok ciddi etkileri olduğunu göstermiş, ve halı döşeli zeminlerde bu konsantrasyonun çok daha düşük kaldığını ispatlamıştır.

Bu düşük konsantrasyonun sebebi halının, sert yüzeylere göre çok daha fazla olan yüzey alanının, bu partikülleri çarpışma sonucu yakalama oranının yüksekliğinden kaynaklanmaktadır. Çalışma, Amerika'nın Florida eyaletinin Solutia laboratuarları tarafından 2002 senesinde gerçekleştirilmiştir.

Halı, bu karakteristik yeteneği sayesinde havada uçan partikulleri temizlenip çıkana kadar bünyesinde hapseder ve böylece bu solunabilecek partiküllerin kamu sağlığını veya genel sağlığı etkilemesini engeller.

2. Asbury Araştırması, Professional Testing Laboratory, Georgia, Amerika - 2002

Mayıs 2002'de Amerika'nın Georgia eyaletinin Dalton şehrinde Professional Testing Laboratory (Profesyonel Deney Laboratuarı) tarafından, günlük olağan aktiviteler ile havadaki partikül konsantrasyonunu yer döşemelerine bağlı olarak karşılaştıran bir dizi deney gerçekleştirildi. Deneyler arasında, sert bir yüzeyin paspaslanması, halıyla kaplı bir yüzeyin elektrikli süpürgeyle temizlenmesi ve hem sert yüzeylerde hem de halı kaplı yüzeylerde yapılan yürüme aktiviteleri vardı:

Sert yüzeyin paspaslanması deneyinde, 14 dakika hareketsiz bırakılan mekanda sabit bir süratle temizliğe başlanılır. 1 dakika sonra 353.9 mikrogram/m3 yoğunluğuna ulaşan havadaki partikül konsantrasyonu, 11 dakika sonunda zirvesi olan 2032.9 mikrogram/m3'e varır. 12. dakikada deney sona erdirilir.

Halı kaplı yüzeyin elektrikli süpürgeyle temizlenmesi deneyi iki değişik tür makine ile yapılır: Birisi normal bir elektrikli süpürge, diğeri ise Amerikan Carpet and Rug Institute tarafından halı temizlemeye uygunluk sertifikası almış bir süpürge. Normal makine için zirve yoğunluk 553.7 mikrogram/m3 olur. Deney bitirilip oda 4 dakika dinlendirildikten sonra ise yoğunluk 136.0 mikrogram/m3'e kadar düşer.

CRI Enstitüsü sertifikalı makinede ise ulaşılan maksimum partikül yoğunluğu 35.4 mikrogram/m3 olur. İlk iki deneye göre çok daha az olan bu nefes alınan havadaki partikül yoğunluğu, deney durdurulup oda 4 dakika dinlendirildikten sonra 18.9 mikrogram/m3'e kadar geriler.

Benzer iki deney ise hem sert bir yüzey hem de halı kaplı bir yüzeyde sabit bir hızla yürünerek yapılır. Sert bir yüzeyde test yürüyüşçü 1,16 mt/sn'lik sabit bir hızla 18 dakika boyunca yürümeye başlar. 1 dakika sonunda partikül konsantrasyonu 15.1 mikrogram/m3'e, 2 dakika sonunda 91.3 mikrogram/m3'e ulaşır. 18 dakika boyunca da düzenli olarak artmaya devam eder. 17. dakikada zirve seviye olan 943.4 mikrogram/m3'e kadar ulaşılır.

Aynı yürüyüşçü aynı hızla halı kaplı zeminde yürümeye başladığında ise sonuçlar çok farklıdır: 10 dakikanın sonunda zirveye ulaşılır ve 18 dakikalık yürüyüşte bir daha bu seviye aşılmaz: 105.6 mikrogram/m3.

Professional Testing laboratuarlarının yaptığı bu deneylerin sonucunda bir kez daha görülür ki, temizlik ve yürüyüş dahil normal günlük aktivitelerimiz, halı üzerinde yapıldıklarında, sert yüzeylere göre çok daha az toz ve maddenin yukarı uçuşmasına sebep olur. Bu bulgular halı kaplı mekanlarda nefes aldığımız havanın daha temiz ve kaliteli olduğunu ispatlarlar.

3. Hedge Araştırması, Cornell Üniversitesi, New York, Amerika - 2001
http://www.carpet-health.org/pdf/CarpetsInSchools.pdf

Cornell Üniversitesi'nin Dizayn ve Çevresel Analiz Profesörü Alan Hedge, Mart 2001'de okullarda halı kullanımının iç hava kalitesine etkisi konulu araştırması sonrası yayınladığı raporda şöyle diyor:
Toz-mayt alerjikleri, özellikle de mayt dışkıları çocuklarda astım riskini %40 oranında tetiklemektedir. Bu alerji okullarda çok nadirdir.

Halı toz, kirleticiler ve alerjikleri bünyesinde hapsederek mekan içi hava kalitesini arttırmaktadır. Öyle olmazsa tüm bu partiküller solunan havada çoklukla var olmaya devam edecektir. Bunlar halıdan etkili vakumlayıcılarla çıkarılır.

Sentetik halılar bu konuda yünlerden daha iyidir, çünkü elyaflardaki elektrik yükleri potansiyel kirleticileri üzerine çeker.
Günümüz halıları hava kalitesinin iyileşmesine katkıda bulunur, çünkü birçok vinil esaslı yer döşemesinden daha az kimyasal kirletici yayar. Çalışma odalarının akustiğini geliştirir, düşmelere ve yaralanmalara karşı çocuk sağlığını korur.

Yapılan araştırmalar çocuklarda mayt alerjisinin çoğunlukla halılardan değil, yastıklardan, yatak-yorganlardan, koltuklar ve giysilerden meydana geldiğini, ve tüm bunların uzun zaman periyotları boyunca yüz ile yakın temas sonucu oluştuğunu gösteriyor. Tipik bir yatak, yüksek derecede kirli bir halıya göre, 1 gr tozda en az iki kat daha fazla mayt içerir.

%50 civarındaki nem tutma oranı, düzenli vakumlama ve ilave önlem olarak arasıra "acaracide" sprey (mayt öldürücü) kullanımı, halıdaki maytları kontrol eder ve belli bir seviyenin üzerine çıkmasını önler.

Mevcut binlerce mayt ve bunların halıya bıraktıkları dışkılara rağmen, bunların havaya karışma oranı, sert yüzeylerdeki veya yatak-yorganlardaki çoklukta değildir.

Hem sert yer döşemesi malzemelerinin hem de halının avantajları ve dezavantajları vardır. Sert yüzeyler dökülen şeyler için kolay bir temizleme yüzey alanı sağlayabilir. Fakat bazı kimyasal temizleyiciler astım semptomlarını tetikleyebilir ve suyla birlikte bu biyolojik kirleticiler yüzeye daha fazla yayılarak iç hava kalitesi problemlerine katkıda bulunabilir. Yerdeki bu dışkılar ve alerjikler çok rahat havaya karışır. Eğer yer ıslak kalırsa sert yer döşemeleri altında mikrobik büyüme meydana gelebilir ve bu sağlık açısından problem yaratabilir.

Sentetik halıların temizliği uzun vadede kolay ve ekonomiktir. Ve tıpkı diğer yer döşemeleri gibi halı da kuru ve temiz tutulursa mikrobik büyümeye katkı sağlamaz.

Sınıflar (genel anlamda mekanlar) için en iyi çözüm bu yer döşemelerinin kombinasyonudur. Oturulan ve öğrenim yapılan alanlar, masa-sıra altları halıyla kaplanarak; bunun dışında sürekli ıslanabilen mekanlar da (örneğin şemsiyelikler, ayakkabılıklar ve kapı girişleri gibi) sert zemin kullanılarak, bu ikisinin kombinasyonu yapılmalıdır.

Ve hangi yer döşemesi kullanılırsa kullanılsın asıl önemli olan şudur: Indoor Air Quality (IAQ) -mekan içi hava kalitesi- ni bakteri, mantar ve mayt dışkıları gibi biyolojik kirletici risklerinden korumak / kurtarmak için zemini temiz ve kuru tutma en hayati noktadır.

4. Formgren Araştırması, İsveç Milli Kamu Sağlığı Enstitüsü, İsveç, 1995

İsveç'te halı kullanımı 1975'ten beri düşmekte, fakat buna mukabil yazarlar, alerjik reaksiyon oluşumu ve halk arasındaki çevresel duyarlılığın da arttığına işaret etmekte. 1970'lerin ortalarında halının İsveç yer döşemesi pazarındaki yeri %40 iken 1992'de sadece %2 idi. 1994'te de çok küçük bir artışla %6,3 oldu. Bu oran hala birçok Avrupa ülkesi ve A.B.D. ile kıyaslandığında çok azdır.

Tekrar 70'lere geri dönersek, döşenmiş halıların, alerjikler için bir çoğalma yeri ve kirleticiler için bir kaynak olduğu yönünde İsveç'te yoğun bir söylenti vardı.

Bu durum iki farklı grubun doğmasına yol açtı. İlk grubu Alerji ve Astım Hastaları Derneği, tıbbi araştırmacılar ve alıcılar oluşturdu. İkinci grup ise halı sağlayıcıları ve üreticileri, tıbbi araştırmacılar ve Fiber ve Polimer Araştırmaları Enstitüsü (Institute for Fibre and Polymer Research) oldu.

İkinci grubun çalışmaları doğrultusunda halının iç mekandaki tıbbi-hijyenik özelliği hakkında birçok haber çıktı. Rylander adında bir yazar aşağıdaki bulgularını yazdı:

o Alerjiklere karşı korunmasızlık seviyesi genel olarak mekandaki fiziksel aktiviteye göre değişir.
o Halı bu bağlantıda çok küçük bir role sahiptir.
o Havada uçuşan partikül miktarı büyük oranda havalandırma tipine göre değişkenlik gösterir. Fakat havadaki partikül miktarı halı üzerinde yüksek seviyede fiziksel aktivite ile artar.

Bu bulgular ilk grubun, halı üzerinde yürünmesi vasıtasıyla havaya karışan partiküllerin hassas insanlarda alerjik reaksiyona yol açtığı iddialarını yok etmedi. Bu iddia bazı tıbbi eksperlerden destek görüp, alerji hastaları derneğinin yinelemeleriyle kabul gören bir gerçek halini aldı. Ve bu da insanların halı satın alırken ihtiyatlı davranmasına yol açtı.

Bundan sonra İsveç'te halı ithalat-ihracat oranlarında dramatik bir düşüş yaşandı. Alerji ve Astım Hastaları Derneği okullarda ve diğer kamu binalarında halının yasaklanması teklifinde bulundu. Güçlü bir lobi başladı. 1977 - 1978 arası İsveç parlementosunda, kamusal binalarda halının kullanımının tamamen yasaklanması veya sınırlandırılması ile ilgili pek çok başarısızlıkla sonuçlanan öneri görüşüldü.

Fakat son yapılan araştırmalar, 1975'ten bu yana İsveç'te halı kullanımının gittikçe DÜŞTÜĞÜ, buna mukabil alerjik reaksiyon vakalarında ciddi bir ARTIŞ olduğunu gösterdi. Bu gelişmeler üzerine İsveç halı sağlayıcı ve üreticilerinin birçok temsilcisi Araştırma Komitesine gitti ve 1992'de Enstitü araştırmalarına tekrar başladı.

Enstitü kapalı alanlarda alerjiye sebep olan faktörlerle ilgili çok detaylı bir araştırma yapmıştı. Araştırma neticesinde halının mekan içi hava kalitesine, alerjik reaksiyona sebep olabilecek şekilde direk müdahalesinin olmadığı saptanmıştır.

3 faktör tespit edilmiştir:
1- Yer ve duvar döşemesinin kalitesi
2- Yer döşemesinin temizlenmeye elverişliliği
3- Havalandırma

1990'da en az 10 farklı iş kolundan insanların oturduğu 55 hasta evinde çalışmalar yapılmış, bunlardan ise yalnızca 2 tanesinde yer döşemesi halı olarak çıkmıştır.

Bundan sonra da yapılan bütün araştırmalar, İsveç'teki yaygın inanışın aksine, alerji ve astma ile halı arasında varsayılan ilişkinin bulunmadığı yönünde bulgu ve sonuçlar sunmuştur.

5. Carpet and Rug Institute Sunumu, Amerika (video)


Whatsapp ile ulaşın